Göz Tansiyonunun Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

Göz tansiyonu semptomları şu şekildedir:
- Sabah oluşan baş ağrıları
- Bulanık görme
- Geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi
- Televizyon izlerken göz etrafında ağrı
Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde göz tansiyonu gelişme riski daha yüksek olup 40 yaşın üzerindeki kişilerde göz tansiyonu riski artmaktadır. Göz tansiyonuun genetik ile ilişkisi olabilir. Ailesinde göz tansiyonu olan kişilerde gelişme riski daha yüksektir. Diğer bir deyişle, bir veya birden fazla gende bozukluk olabilir ve bu bireyler hastalığa karşı daha hassas hale gelebilir. Şeker hastalığı ve hipotiroidizm (guatr) olan hastalarda göz tansiyonu gelişme riski daha fazladır. Ciddi göz yaralanmaları göz içi basıncı yükselmesine neden olabilir. Diğer risk faktörleri; retina dekolmanı, göz tümörleri ve kronik üveit veya iritis gibi göz iltihaplarıdır. Bazı göz cerrahileri de ikincil göz tansiyonu gelişimini tetikleyebilir. Genellikle uzağı iyi görememe olarak bilinen miyopide göz tansiyonu sıklığı yaklaşık iki misli artmıştır. Uzun süreli kortizon kullanımı ikincil göz tansiyonu gelişimine sebep olabilmektedir.
Göz Tansiyonu Riskini Artıran Faktörler Nelerdir?
Göz tansiyonu risk faktörleri şu şekildedir:
- Ailede göz tansiyonu geçmişinin olması
- 40 yaşın üzerinde olunması
- Şeker hastalığı
- Şiddetli kansızlık veya şoklar
- Yüksek ve düşük sistemik kan basıncı
- Yüksek miyopi
- Yüksek hipermetropi
- Migren
- Uzun süreli kortizon tedavisi
- Göz yaralanmaları
- Irksal faktörler
Bu özelliklere sahip kişilerde göz tansiyonu hastalığının ortaya çıkma riski normalden daha yüksek olduğu için bu kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları gerekmektedir.
Göz çizdirme ameliyatı nasıl yapılır? Yazısını inceleyebilirsiniz.
Göz Tansiyonu Tipleri Nelerdir?

Göz tansiyonu çeşitleri iki şekilde olup şu özelliklerdedir:
Açık Açılı Göz Tansiyonu: En sık görülen göz tansiyonu tipidir. İleri yaşta ortaya çıkar (50-60 yaş). Drenaj açısının yıllar içerisinde fonksiyonunun azalması ve göz içi sıvısının yeterince boşalamaması nedeniyle göz içi basıncı (göz tansiyonu) yükselir ve göz sinirinde hasara neden olur. Göz tansiyonu normal bireylerde çoğunlukla 12 – 20 mm Hg arasındadır. Göz tansiyonu hastalarında genellikle bu değer 20 mm Hg’nin üzerindedir. Ancak göz sinir yapısı hassas olan bazı kişilerde, normal göz tansiyonu değerlerinde de görme siniri hasarı görülebilir. Göz tansiyonu yüksek olup göz tansiyonu hasarı henüz gelişmemiş kişiler ise oküler hipertansif olarak değerlendirilir. Göz tansiyonuna bağlı göz sinir hasarı tespit edilen hastalar mutlaka tedavi edilmelidir. Göz tansiyonu hastalığı ne yazık ki belirti vermemektedir. Erken evrelerde merkezi görme etkilenmediği için hastalar görme kaybını fark edemezler. Bu nedenle 40 yaşında bir göz taramasından geçmek ve ellili yaşlardan sonra, yılda bir kez göz muayenesi olmak önemlidir. Göz siniri zarar seviyesine bağlı olarak başlangıçta bölgesel görme alanı kayıpları gelişir. Hastalığın ilerlemesiyle bu alanlar birleşerek geniş görme alanı kayıpları oluşturur. Görme sinirinin tamamen hasara uğramasıyla ise körlük gelişir.
Dar Açılı Göz Tansiyonu: Göz tansiyonunun nadiren görülen tipidir. Genellikle yapısı daha küçük olan hipermetrop gözlerde, iris dokusunun drenaj açısına çok yakın pozisyonda yerleşmesi ve bu açıyı kapatılmasıyla ortaya çıkar. Drenaj açısının kapanmasıyla göz içi sıvının dışa akımı bloke olduğundan, göz tansiyonu ani bir şekilde 40, 50 mmHg değerlere kadar yükselir. Bu durum oldukça ağrılıdır. Birlikte bulantı ve kusma olabilir ve görme bulanıklaşır. Acil olarak tedavi edilmesi gereken bu durum kalıcı körlüğe neden olabilir. Dar açılı göz tansiyonu hastalarının bir kısmında açı kapanması yıllar içerisinde ve yavaş yavaş gelişebilir.
Göz Tansiyonu İlaç Tedavisi
Göz tansiyonu ilaç iyileştirmesi, öncelikle hastanın göz tansiyonu, ya gözdeki sıvının üretimini azaltarak ya da çıkışını arttırarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, her gün belirli aralıklarla alınan ve de hayat boyu kullanılan damlalardır. Bu damlalara her hastadan farklı şekilde cevap alındığından ve yan etkileri de söz konusu olabildiğinden, doktorunuz sizin için uygun olacak ilacı seçer ve sonucunu gözlemler. İlaç kullanan hastaların da doktorunun uygun gördüğü aralıklarla takiplerini yaptırması çok önemlidir, zira zamanla ilaca cevapta azalma görülebilmektedir. Bu durumda ilacın değiştirilmesi, başka ilaç ilave edilmesi ya da lazer tedavisi ve cerrahi tedavi gibi ilave yöntemlere müracaat edilmesi gerekmektedir.
Göz Tansiyonu Lazer Tedavisi
Göz tansiyonu lazer iyileştirmesi, akut göz tansiyonu krizi tedavisinde ve diğer gözün göz tansiyonu krizine girmesinin engellenmesinde kullanılmaktadır. İkinci olarak kronik göz tansiyonu vakalarında, göz içinde yapılan sıvının dışa çıkmasını kolaylaştırmak için lazer, süzgeç benzeri dışa akım kanallarına uygulanır. Bu iki lazer tedavi yöntemi ayaktan, ameliyathaneye gerek kalmaksızın yapılan tedavilerdir. Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer kullanım alanı ise gözün dış kısmındaki renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye lazer uygulanılmasıdır. Amaç, bu kısmın iç tarafında bulunan ve göz suyunu salgılayan bölgenin tahrip edilerek göz suyu üretiminin azaltılmasıdır. Bu tedavi yöntemi ameliyathane ortamında, genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilmekte, hasta aynı gün evine gidebilmektedir.
Kılcal damar tedavisi nasıl yapılır? Yazısına da göz atabilirsiniz.
Göz Tansiyonunda Cerrahi Tedavi

Göz tansiyonunda cerrahi iyileştirme ilaç veya lazer tedavisine rağmen hastanın, göz tansiyonu düşmüyor ve hastalıkta ilerleme devam ediyorsa; uygulanacak tedavi yöntemi çoğunlukla ameliyattır. Göz tansiyonu evresine ve gözün durumuna göre doktor çok çeşitli ameliyat tekniklerinden birini hastaya uygulamaktadır.
Göz Tansiyonu Tüp İmplantasyonu
Göz tansiyonu tüp implantasyonu, seton ya da tüp ameliyatı denen yöntemde, göz içerisine yerleştirilen silikon yapıdaki ince tüp kısmı ve göz küresi dışındaki katmanlar arasına yerleştirilen rezervuar kısmı olan, göz suyunun göz dışındaki kılcal damarlara tahliye olmasını sağlayan implantlarla göz tansiyonu kontrol altına alınır. Bu implantlar göz ile uyumlu materyalden yapılmış olup uyumlu bir dizayna sahiptir, gözde kalıcı bir durumdadır.